Doğal Olan Her Şey Zararsız mı?


Son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz "doğal olan faydalıdır, doğalsa kullanırım, en azından doğal (örn: esrar veya tütün sarmak vb), bitkisel ürünse gönül rahatlığıyla kullanırım, doğalsa zararı olmaz" gibi fikirler aslında ne kadar doğru?

Doğaya Yönelim / Doğallık Safsatası Nedir?

Safsata, boş ve asılsız söz demektir. Doğaya yönelim / doğallık safsatası; doğal olan, doğadan gelen her şeyin iyi, güzel ve faydalı olduğunu iddia etmektir. Bu safsata pazarlama stratejisi olarak oldukça yaygın kullanılır. Bitkisel ürünler, gıda takviyeleri, kozmetik ürünler vb aklımıza gelebilecek tüm bitkisel ve doğal adı altında satışa sunulan ürünlerde aynı satış stratejisini görebiliyoruz.

Tv kanalına çıkan ünlü bir isim diyor ki: "doğalsa hiç düşünmeden alırım". Ya da bir gazete sayfasında, bir internet haberinde sıkça doğal olanın ne kadar faydalı olduğunu yine ünlü ağızlardan duyuyoruz. Tamamen genelleme, doğal olduğu için sorgulamaya dahi gerek olmadığının algısının oluşturulması, gözümüz kapalı şekilde o ürüne yönelmemiz amaçlanıyor. Hiçbir şey sadece doğal olduğu için faydalı olamaz, doğadan gelen faydalı bir şey varsa başka etkenler de vardır. Örneğin bir muz faydalıysa sadece doğadan elde ettiğimiz için değil; içinde insan bünyesine faydalı moleküller olduğu için, besin kaynağı olduğu içindir. Çok basit bir örnek verecek olursak zehirli mantar ya da zakkum (zehirli bir bitkidir) da doğadan gelir, bu mantıkla sırf doğadan geldikleri için bu bitkilerin de insan bünyesi için faydalı olması gerekirdi.

Alkol kullanmayan fakat esrar kullanan birisinden "esrar en azından doğal, asla alkol kullanmam" lafını duymak ne kadar mantıklı? Esrarın bazı ülkelerde belirli bir miktarda kullanımı serbest, tıp alanında da kullanımı bulunuyor, esrarın bazı faydalarını sırf doğadan toplanmasına bağlayamayacağımız gibi esrarın hiçbir yan etkisinin bulunmadığını ya da doz ve insan bünyesine bağlı değişkenleri de göz önüne alırsak alkollü içeceklerden daha az yan etkisinin bulunacağını iddia edemeyiz. Aynı mantıkla şarabı örnek verecek olursak ana maddesi üzüm diye tamamen yararlı olduğunu, hiçbir yan etkisinin bulunamayacağını söylemek mantıksız olur. İki madde de uygunsuz kullanımda ölüme kadar yol açabilecek çeşitli yan etkiler bulundurur.

Kişinin bakteriyel enfeksiyon geçirdiği halde "antibiyotik kullanmıyorum çünkü ben kimyasal almayı sevmiyorum" derken eş zamanlı olarak bir tütün sararak yakması ve ben doğal olanı içiyorum demesi ne kadar sağlıklı ve mantıklı olabilir? Tütün doğadan geldiği için zarar vermiyor mu? Ya da antibiyotik laboratuvar ortamında üretildiği için gereklilik halinde, doğru dozda ve hekim kontrolünde kullanıldığı halde tamamen zehir etkisi mi yapıyor?

Doğal olan her şeyin tamamen zararsız olduğu algısını yaratarak bolca kullanabileceğimizi vurgulayan bazı zayıflama ürünlerine rastlıyoruz sosyal medyada. Birisi bir video çekiyor; doğal olduğu söylenen zayıflama tabletinden beş tane ağzına atıyor, bu videoyu düzgün çekebilmek için üç kez deneme videosu çektim yani toplamda 15 tane tablet içtim diyor. Videonun altına da "hapları beşer beşer içiyordu ölmüyordu" diye açıklama yapıyor. Yalnız unutmayalım ki örneğin erik ve incir de doğal, ikisini de fazla kaçırınca ishal, bulantı ve kusma şikayetleri bu meyvelerin en yaygın yan etkileri olarak karşımıza çıkar.

Bitkisel Ürünler ve Gıda Takviyeleri Tamamen Zararsız mı?

Çeşitli yerlerden aldığımız bitkisel çayların veya gıda takviyelerinin doğal ürünler oldukları mantığıyla hiçbir yan etkisinin bulunmayacağını düşünmemeliyiz. Bu tarz ürünlerin zararsız oldukları düşüncesi bilinçsiz kullanımlarına yol açmaktadır. Nasıl olsa zararsız ve doğal mantığı ile bolca kullanımları ya da reçeteli ilaçlarla birlikte kullanımları yan etkilere ve ilaç etkileşimlerine yol açabilir. Örneğin yeşil çayın kan sulandırıcı bazı ilaçlarla (örn: warfarin) kullanımı tehlikelidir.

Doğaya yönelim safsatasıyla pazarlanan bazı gıda takviyelerinin ya da kozmetik ürünlerin içinde, üzerinde yazmadığı halde kimyasal maddelere rastlanmakta ve Gıda ve Kontrol Müdürlüğünün internet sitesinde zaman zaman bu ürünler ifşa edilmektedir. Örneğin bir markanın ginseng içeren ve tamamen doğal olduğu iddia edilen ürününde viagra etken maddesi tespit edilmiş, bakanlığın ifşa listesinde yer almıştır.

Bitkisel ürünler ve gıda takviyeleri kullanılacaksa eczanelerden alınmalı, kullanımı hakkında bir hekim ya da eczacıdan bilgi alınmalı, doğal oldukları için zararsızdır düşüncesiyle bilinçsizce kullanılmamalıdır.

Bitkilerin Yan Etkileri

Bitkiler; deri, karaciğer, sindirim sistemi, akciğer, kalp-damar, hormonal, böbrek ve sinir sistemi gibi organ ve sistemlerde yan etkilere sebep olabilir.

Ekinezya: Soğuk algınlığı ve gripte kullanılır. Bulantı-kusma ve kanın pıhtılaşmasında sorunlar yaratabilir.

Efedra: Zayıflama çaylarında kullanılır. Sindirim sisteminde bozukluklar. Bulantı-kusma, yüksek tansiyon, kalpte ritm bozuklukları, uykusuzluk, titreme, sinirlilik, baş ağrısı, su kaybı, terleme, yüksek ateş, deride pullanma, karaciğer yetmezliği, kalp krizi ve ölüme yol açabilir.

Sarı Kantaron: Depresyon için kullanılır. Serotonin, dopamin, noradrenalinde yükselişe sebep olabilir. Antidepresanlarla alınmaması gerekir. Sindirim sistemi rahatsızlıkları, halsizlik, bilinç bulanıklığı, baş dönmesi, ağız kuruluğu, saç dökülmesi, manik bozukluk, hiperaktivite, alerji, ışığa duyarlılık, ışıkla reaksiyona girdiğinde serbest radikaller meydana getirerek hücrelere zarar verme, katarakt gibi yan etkilere yol açabilir.

Ginseng: Gençliği uzatma ve cinsel performans için kullanılır. Uykusuzluk, baş ağrısı, bulantı, yüksek tansiyona yol açma yan etkilerinin yanı sıra kalp ilaçları, kan sulandırıcılar (heparin, warfarin, antikoagülanlar), NSAİ ağrı kesiciler ile tehlikeli etkileşimlerde bulunur.

Sarımsak, Zencefil, Yeşil Çay: Kan sulandırıcı ilaçlarla tüketildiklerinde etkileşimde bulunup toksik etki ortaya çıkmasına sebep olurlar.

Bitkilerin yan etkileri listesi bu şekilde uzar gider. Görüldüğü gibi bitkiler "doğal" oldukları için tamamen zararsız değiller. Bilinçsiz kullanımları tehlikeye yol açar. Mutlaka doğru dozda alınmalı, etkileşimde bulunan ilaçlarla alınmamalıdır.

Doğal Olan Her Şey Zararsız Pazarlama Stratejisi ve Sakıncaları

Herhangi bir şeyin doğal olduğu için hiçbir zararının olmayacağı aldatmacası oldukça revaçta bir pazarlama stratejisidir. Bu stratejinin yarattığı algının yol açabileceği bazı sakıncalar:

  • Doğal-bitkisel ürün / ilaç değildir adı altında bitkisel ürünlerin (takviye edici gıdalar, kozmetik ürünler vb) içerisinde ilaç etken maddesi ya da ağır metaller bulunması, bu etken maddenin kişiler tarafından doktor kontrolü olmaksızın, bilinçsizce kullanılması.
  • Çeşitli yerlerde satılan bitkilerin; toplanma koşullarının doğru veya yanlışlığının, içerisinde mikroorganizmaları barındırıp barındırmadığının yeteri kadar denetlenememesi.
  • Doğal olduğu için zarar vermez algısı oluştuğu için doz ayarlamasının yapılamaması. Ürünlerin yanlış dozlarda, bilinçsizce tüketilmeleri sonucunda yan etkilere maruz kalınması.
  • Uzman hekime başvurmak yerine, doğal olana yönelmek algısıyla hekime başvurulmadan takviye edici gıdalara başvurulmasıyla; tedavilerin aksaması, kişinin bilmeden hastalığına daha kötü gelebilecek bir ürünü kullanmasıyla ya da gerekli ilacı almamasıyla hastalığının ilerlemesi.
  • Doğal olan zarar vermez düşüncesiyle ilaçlarla eş zamanlı tüketilen bitkisel ürünlerin ilaçlarla etkileşime girerek toksik etkiler yaratmaları.

Kaynaklar

2. Solmaz Erdem, Pınar Ata Eren. "Tedavi Amacıyla Kullanılan Bitkiler ve Bitkisel Ürünlerin Yan Etkileri" Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi, 2009; 66 (3): 133-141
3. Wikizero. Appeal to nature

Yorumlar