Kötüyü Çağırmak Gerçek mi? Bilim Ne Diyor?

kötüyü çağırmak gerçek mi? bilim ne diyor?

Kötüyü çağırmak veya olumsuz düşüncelerin gerçek hayatta olumsuz olaylara neden olabileceği fikri, tarih boyunca pek çok inanç sistemi ve kültürde yer almıştır. Ancak kötüyü çağırmak gerçek mi diye bazen tartışmalar olabilmektedir. Konuya bilimsel bir açıdan bakmak, meseleyi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Düşüncelerimiz gerçekten yaşamımızı etkiliyor mu? Bu sorunun cevabı, psikoloji ve nörobilim alanlarındaki çalışmalarda saklı.

Olumsuz Düşünceler ve Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Bilimsel olarak, "kendini gerçekleştiren kehanet" kavramı, olumsuz düşüncelerin neden bazen gerçek olduğunu açıklayabilir. Bu terim, bir kişinin beklentilerinin davranışlarını etkileyerek sonuçları belirlediği bir durumu ifade eder. Örneğin, sınavdan başarısız olacağına inanan bir öğrenci, bu kaygı nedeniyle daha az çalışarak gerçekten başarısız olabilir.

Olumsuz Düşünceler ve Beyin

Kötüyü çağırmak gerçek mi? Nörobilim bu soruya şöyle cevap verir: düşüncelerimiz, beynimizde gerçek sinirsel yollar oluşturur. Bu yollar, zamanla alışkanlıklarımızı ve davranışlarımızı şekillendirir. Yani beyin aslında neyi düşünür ve bilinçaltımız ona yönelirse geri kalan tüm sistemler düşündüğümüz şeyi gerçekleştirmek için elinden geleni yapar. Örneğin bir iş görüşmesinde başarısız olacağımıza çok fazla inanırsak şirket hakkında fazla araştırma yapmamak, kıyafetlerimize özen göstermemek, görüşme esnasında ilgisiz davranmak gibi bizi başarısızlığa sürükleyen olumsuz davranışlar sergileyebiliriz. 

Olumsuz düşünceler aynı zamanda, beyin kimyasını etkileyerek stres hormonu kortizolün seviyesini artırabilir. Kronik stres, sadece zihinsel sağlığımızı değil, fiziksel sağlığımızı da olumsuz yönde etkileyebilir.

Düşünce ve Gerçeklik Bağlantısı

Bazı kişiler, kuantum fiziği ve "çekim yasası" kavramlarına dayanarak düşüncelerimizin gerçekliği etkileyebileceğini öne sürmektedir. Bu teoriye göre, evrenle bir tüm olarak rezonans halinde olan düşünceler, benzer olayları kendine çeker. Ancak bu konuda bilimsel kanıtlar hâlâ tartışmalıdır ve daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.

Olumlu Düşünmenin Gücü

Bilimsel araştırmalar, olumlu düşüncelerin ve iyimser bir bakış açısının hayatımıza çok sayıda fayda sağlayabileceğini göstermektedir. Pozitif psikoloji çalışmaları, olumlu düşüncenin mutluluğu ve başarıyı artırdığını ortaya koyar. Örneğin iyi bir ev alabileceğine inan bir kişi finansal gelirini arttırmanın yollarını araştırabilir, uygun kredi fırsatlarını bulabilir, sürekli araştırdığı için uygun ev fiyatlarını yakalayabilir. Sonuç olarak olumlu düşüncelerine gerçekten inanan bir kişi inanmayan bir kişiye göre çok daha fazla çabalar.

Olumlu düşünmek, beynimizin farklı bölgelerinde nöroplastisiteyi yani beynin deneyimlerimizden bir şeyler öğrenmesini ve farklı durumlara adapte olmasını tetikleyebilir, bu da öğrenme kabiliyetinin gelişmesi, zihinsel esneklik ve psikolojik dayanıklılık oluşturabilir.

Özetle

Kötüyü çağırmak gerçek mi sorusunun cevabı olarak: "kendini gerçekleştiren kehanetin" var oluşu psikolojik ve nörobilimsel açıklamalarla desteklenebiliyor olsa da, kesinlikle düşüncelerimizle gerçek olayları birebir yaratıyoruz diyemeyiz. Ancak olumsuz düşüncelerin davranışlarımızı ve sağlığımızı da olumsuz yönde etkilediği açıktır. Bu nedenle, olumlu düşünceler geliştirerek daha dengeli ve mutlu bir yaşam sürebiliriz.

Bunları da okumak isteyebilirsiniz:

Olumsuz düşüncelerden nasıl kurtulurum?

Stresle baş etme yöntemleri nelerdir?

Kaynaklar

Fredrickson, B. L. (2001). "The role of positive emotions in positive psychology: The broaden-and-build theory of positive emotions." American Psychologist, 56(3), 218-226.

Harvard Health Publishing. (2018). Positive thinking: Stop negative self-talk to reduce stress.

Anadolu Üniversitesi. (t.y.). Psikoloji 1. Ünite – Psikoloji Bilimini Tanıyalım

Yorumlar